Kaş'ta yapılması gereken 7 şey

  • 26 Tem 2022
  • Seyahat
  • 8 dk okuma

Antalya’nın tüm kıyı yerleşimlerinde olduğu gibi Antalya’nın Kaş ilçesi de pek çok antik kente ev sahipliği yapıyor. Kaş’ın farklı noktalarında yer alan Likya ve Roma kent yerleşimlerinin manzaraları beni bu şehre hayran bıraktı.

Kaş merkezi keşfetmek için ufak bir gezintiye çıkın!

Bir şehrin ritmini ve ruhunu yakalamak için o şehirde yürümelisiniz! Kaş’ta yürürken kendinizi tarihle çevrelenmiş hissedeceksiniz. Şehrin merkezinde, yol kenarlarında ve çarşının içinde Likya uygarlığından kalan lahit mezar yapılarını göreceksiniz. Likya uygarlığından hala ayakta kalan yapıların birçoğunu mezar yapıları oluşturuyor, aynı zaman da Likya uygarlığının sanat anlayışı da en çok mezar yapılarıyla göze çarpıyor.

Kaş’ta manzara noktalarını keşfet

Bir şehri en iyi yürüyerek keşfedebilirsiniz demiştim, bazen gitmek istediğiniz bir varış noktasına ulaşamadan kaybolmanız belki de yolculuğunuzu daha keyifli hale getiren yeni bir deneyim olur sizin için zaten macera denilen şey de böyle bir deneyim değil mi? bilinmezliğin tatlı korkusu ve heyecanı… benim için kaybolmak etrafta tek bir insanın bile olmadığı palamut ağaçları ve mis gibi kokan dağ kekikleri arasından denizi boylu boyunca gören bu tepeye ulaşmak böyle hissettirdi. Bu manzara noktasını adeta ilk biz keşfetmişiz, daha önce bu manzaraya bakan kimse olmamış hissini uyandırdı ben de.

Bu bahsettiğim manzara noktasına gelmeden önce niyetimiz Liman ağzı plajına ulaşmaktı, fakat fark ettik ki bu plaja giden asfalt bir yol yok ve yollarda oldukça taşlı bu sebeple hiç riske girmeden arabayı bir yere park ettik ve yürümeye başladık. Eğer sizde bu manzara noktasına ulaşmak isterseniz bir süre taşlı bir yolda zaman zaman küçük çalıların, zaman zaman dikenlerin arasında yürüyeceksiniz iyi bir ayakkabınızın olması ve mümkünse pantolon giymeniz sizler için yararlı olacaktır, telefonunuzda haritaya liman ağzı yazdığınız zaman haritanın sizi götürdüğü yolu takip edin belli bir yerden sonra aşağıya doğru inen bir yol ve birde yukarı doğru çıkan bir yol göreceksiniz muhtemelen yukarı doğru çıkan yol bu plaja gidiyor fakat biz aşağıya doğru giden yolu seçtik ve yürümeye başladık belli bir noktadan sonra yol bitti ve çalılıkların ve ağaçların içine doğru küçük patika yoldan yürümeye devam ettik ve işte karşınızda Meis (Kastellorizo). Bu manzara noktasına ulaştıktan sonra aslında plaja ne kadar da uzak olduğumuzu fark ettik.

İkinci çok sevdiğim manzara noktası ise Phellos antik tiyatrosunun en üst basamaklarını tırmandıktan sonra çalılıkların arasından yürüyerek ulaşılabilen bir tepe, bu tepede Çukurbağ Yarımadasını önünüze aldığınızda manzaranın sağında Kaş’ın marinası ve ince boğaz plajını görebilirken manzaranın solunda ise kaş’ın Limanını seyredebiliyorsunuz.

Linckia Roastery Cafe’de dünya kahvelerinin kahvenin tadını çıkar

Şehrin sokaklarında yürürken keşfettiğimiz bu harika kahvecide dünya kahvelerini bulmak mümkün kahvenizi soğuk ya da sıcak olarak demleyen barista ise Çin’den geliyormuş, kendisi Uzakdoğu’da kahve demleme üzerine Kore de eğitimin almış.

Barista kahve seçiminizi yapmanız konusunda da size yardımcı oluyor yumuşak, orta veya sert hangi içimi seviyor iseniz size hangi ülkelerin kahvelerini tercih edebileceğiniz konusunda yardım ediyor. Ben Costa Rica kahvesini soğuk demleme yöntemiyle tercih ettim ve tadı harikaydı. Kahve aşıkları da arada sırada kahve içenlerde bence mutlaka Kaş’ta buraya uğramalılar.

Kaş’ın birbirinden berrak turkuaz renkli plajlarını keşfet

Kaş yerli ve yabancı pek çok turistin uğrak noktası, özellikle yaz ayları Kaş için yüksek sezon anlamına geliyor yani muhtemelen Haziran- Temmuz- Ağustos aylarında şehir oldukça kalabalık, eğer sizde benim gibi kalabalık plajlardan ve kalabalık aktivitelerden hoşlanmayanlardansanız Kaş’a eylül ya da mayıs aylarında uğramanızı öneririm.

İnceboğaz Plajı

Bu plaj çukurbağ yarım adasının en dar kısmında bulunuyor adını da buradan almış. Bu dar bölgenin iki tarafında da plaj var, biz marinaya bakan taraftaki plajda denize girdik. Bu plaj da maalesef kendi havlunuzu serip oturamıyorsunuz şezlong kiralamanız gerekiyor iki şezlong ve bir şemsiye 50 tl tutuyor, deniz masmavi ve su inanılmaz temizdi burası denizin sığ olmasından dolayı çocuklu ailelerin özellikle tercih ettiği bir plaj.

Hidayet Koyu

Bu koya gitmeden önce internetten biraz araştırma yapmıştım ama açıkçası bir işletme tarafından bu koyunda ele geçirildiğini bilmiyordum. Koyun adı ise artık hidayet koyu değil Blanca Beach olmuş bir şezlong 35 lira bir şemsiye 10 lira eğer burada şezlong kiralamadan denize girmek isterseniz kayalıkların üzerine eşyalarınızı bırakıp havlunuzu sererek denize girebilirsiniz. Deniz yine inanılmaz güzel, bence Kaş’ta nerede denize girerseniz girin suyun berraklığı temizliği harika ayrıca bu koya dalış yapmak için teknelerde yanaşıyordu, ben de deniz gözlüğü ile kısa dalışlar yaptım gerçekten inanılmaz!

Kaputaş Plajı

Kaş’ın en ünlü plajını sona sakladım. Bu plaj falezlerin aşağısında yer alıyor falezlerin üstü ise kalkana kadar giden dar bir otoyol, yol kenarından manzarası harika olan bu plaj oldukça popüler ve belki de kaş denildiğinde herkesin aklına gelen plajlardan bir tanesi denizi çabuk derinleşiyor ve zaman zaman oldukça dalgalanıyor burada yüzmek biraz daha fazla efor gerektirebilir. Plajın doğal sarı kumu ise harika.

Bu plajda belediyenin işletmesi bulunuyor ve şezlong ve şemsiye kiralamak isterseniz ikisi birlikte 10 lira, fiyatı oldukça uygun şezlonglarda oturmak istemezseniz de havlunuzu şezlonglara ayrılan alanın sağında ve solundaki boş alanlara da serebilirsiniz. Plajın Restoran’ında çeşitli içecekler ve yiyecek satılıyor fiyatlar oldukça uygun ayrıca duşları soyunma kabinlerini ve tuvaletleri ücretsiz bir şekilde kullanabilirsiniz.

Antik kentleri ve tarihi yapıları gez

Patara

Patara’da, insanlık tarihinin ilk demokratik parlamentosuna bulunuyor. Efes antik şehri kadar görkemli şehir kalıntılarıyla karşılaşmasak ta bu kent çift sütunlu anıtsal bir meydanıyla Dünyanın en eski meclis binasına ev sahipliği yapıyor. Antik kentin bitiminde kum tepelerinden oluşan Patara plajı bulunuyor, boylu boyunca uzanan bu kumsal aynı zamanda yumurtalarından çıkan Akdeniz kaplumbağaları Caretta-Carettaların denizle ilk kez buluştukları yer. Patara’yı ziyaretinizden sonra kum tepelerinden gün batımını izleyebilirsiniz.

Plaj zaman zaman rüzgârlı olabiliyor. Kum tepelerinde Altın saatleri yakalayarak harika fotoğraflarda çekebilirsiniz. Patara’dan ayrılırken plajın çıkışında hediyelik eşyalar satan stantlardan size bu tatili anımsatacak deniz kabuklu takılarını almayı unutmayın!

Myra

Myra Kaş’a 45 km uzaklıkta Antalya’nın Demre ilçesinde yer alıyor. Eğer dönüş yolunuz Antalya yolu üzerindense kesinlikle ziyaret etmelisiniz. Likyalıların sanat anlayışının mezar yapılarında daha görünür olduğunu söylemiştim. Bu antik kentte de günümüze kadar ulaşan en görkemli yapılar ev ve tapınak tipi kaya mezarları. Myra’nın çok yakınında ise Saint Nicolas kilisesi bulunuyor.

Saint Nicholas Kilisesi

Bu kilise geçmişte Kudüs’e giden hacıların hac yolunda mutlaka uğradıkları bir durak olarak biliniyor. Aziz Nicholas Ortodoks Hristiyan dünyası için oldukça önemli bir şahsiyetmiş, Rusya ve Yunanistan gibi Hristiyanlığın Ortodoks mezhebine mensup halkların yaşadığı ülkelerde 6 Aralık Aziz Nicholas günü olarak kutlanılıyor.

Aziz Nicholas iyi davranışlar gösteren çocuklara hediyeler vermesi nedeniyle Noel Baba olarak da biliniyor, kilisenin dışında yer alan Aziz Nicholas’ın heykelinin yanında birçok küçük çocuk ile tasvir edilmesi çocukların koruyucusu olduğunu gösteriyor. Bu kilise benim şimdiye kadar gördüğüm yapımı en eskiye tarihlenen dolayısıyla da en eski görünümlü kiliseydi.

Kilisenin içerisinde hala bazı freskler bulunuyordu çoğunlukla aziz Nicholas’ın gerçekleştirdiğine inanılan mucizelerinin yer aldığı sahneler resmedilmiş. Ortodoks inanışında insanlar sevdiklerinin isimlerini bir kâğıda yazarak, kiliseyi ziyaretleri sırasında onlara iyi birer hayat dilemek için bu kağıtları duvardaki tuğlaların arasına sıkıştırırlarmış.

Tekne turuna katıl

Kekova batık şehir

Kaş’ta yat limanında sıralı pek çok tur teknesi bulunuyor, limanda dolaşarak hangi tekneyi seçmek istediğinize karar verebilir, tekne turlarının fiyatları ve gezi hakkında bilgi alabilirsiniz, ayrıca kalabalık gruplara özel olarak günlük teknede kiralayabilirsiniz. Biz tur için Simena teknesini tercih ettik kişi başı ücreti 150 TL idi, teknede servis edilen öğle yemeğinde mangalda pişmiş tavuk şiş ve çeşitli mezeler ve salatalar vardı yemekler çok lezzetliydi. Tekne turunun rotasında pek çok harika koy yer alıyor, teknemiz sırasıyla, Akvaryum Koyu, İnönü koyu tersane koyu, Kekova batık şehri, Kaleköy rotasını izledi.

Benim bu koylar arasında en dikkat çekici bulduğum koy, iki küçük tepenin arasında yer alan İnönü koyu oldu. Kaşın pek çok koyu gibi burada da suyun rengi turkuaz mavisiydi. Kekova batık şehir, geçmişte bir süre Likya uygarlığının kontrolünde kalmış sonrasında ise bölgeye Doğu Roma imparatorluğu hâkim olmuş. Tekneyle bu bölgeden geçerken kilise kalıntıları görebilirsiniz. Şehrin tarihte yaşanan depremler sebebiyle sular altına gömüldüğü biliniyor bu bölgede kazı çalışması yapılmamış bu sebeple ziyaretçilerin yüzmesi de yasak. Tekneler sadece Kekova adasının yakınından geçerek buranın tarihi ile ilgili kısa bilgiler veriyorlar.

Kaleköy

Tekne turunun önemli duraklarından bir başkası ise karadan ulaşım sağlanmayan bir yerleşim yeri olan Kaleköy, Köye tekne ile ulaştığınızda sol tarafa giden patika yolu takip ederek denize girebileceğiniz kıyıya ve burada denizin içinde yer alan lahit mezara ulaşabilirsiniz. Eğer isterseniz kano kiralayarak köyün kıyılarında gezebilirsiniz.

Tekne bu köyde bir saatlik mola süresi veriyor maalesef bu süre tüm köyü keşfetmek için pek yeterli değil. Masmavi denizi ve mis gibi kokan ada çayları ile beni en çok etkileyen duraklardan birisi de burası oldu. Köyün tepesinde yer alan kaleye giriş için müze kart gerekeli, köyün insanı çoğunlukla buraya gelen turistlere el emekleri ile yaptıkları kolye, elbise doğal adaçayı gibi ürünleri satarak geçimlerini sağlıyorlar.